aşağısamak

aşağısamak
1. أحقر [أَحْقَرَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
2. أذل [أَذَلَّ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
3. أصغر [أَصْغَرَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
4. أنف [أَنِفَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
5. أهان [أَهَانَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
6. أوبق [أَوْبَقَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
7. ابتذل [اِبْتَذَلَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
8. احتقر [اِحْتَقَرَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
9. ازدرى [اِزْدَرَى]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
10. استحقر [اِسْتَحْقَرَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
11. استذل [اِسْتَذَلَّ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
12. استصغر [اِسْتَصْغَرَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
13. استقل [اِسْتَقَلَّ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
14. امتهن [اِمْتَهَنَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
15. تبذل [تَبَذَّلَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
16. تهاون [تَهَاوَنَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
17. حقر [حَقَرَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
18. حقر [حَقَّرَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
19. صغر [صَغَّرَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
20. غمص [غَمَصَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
21. غمط [غَمَطَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek
22. وضع [وَضَعَ]
Anlamı: bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersız göstermek, hafifsemek

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • aşağısamak — i Bir kimseyi veya bir şeyi aşağılık ve değersiz göstermek, hafife almak, hafifsemek, tezyif etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşağısama — is. Aşağısamak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”